Konser Kritiği: Hipersona - People of Maha
- Alper Aslan
- 5 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Hipersona’yı ilk çıkardıkları EP’den beri takip ediyorum. Dört şarkılık hoş ve tadında bir albümdü. Türkçe sözlü müzik yapmaları, imajları ve tabii ikiz olmaları benim dikkatimi epey çekmişti. Daha sonra çıkardıkları ‘Nerde Kaldı Vicdan?’ teklileri ile grup beni bir tık daha kendine bağlamıştı.
Kendilerini tebrik etmek ve yaptıkları müziği beğendiğimi söylemek için bir mesaj atmıştım. Gerçekten çok samimi bir şekilde geri döndüler ve sohbetimiz bu şekilde ilereledi. Ara ara mesaj gönderiyordum ve sohbetimiz pekişiyordu. 2020 Şubat ayında bana gönderdikleri sticker ve mektupla beraber ilişkilerimiz iyice pekişti ve artık beni nispeten tanıyorlardı. Beklediğim tek şey konserlerine gidip onlarla tanışmaktı. Bazı aksiliklerle beraber araya 5 yıl girdi, grubun hiçbir konserine gidemedim.
Grubu her yaptığı şeyde elimden geldiğince manevi olarak desteklemeye çalıştım. Onlara kendi şarkılarından oluşan bir kaset yapıp göndermiştim. Kargo onlara ulaştığında üniversite yurduna kayıt olmak için İzmir’e gidiyordum. Üniversite başlangıcım, onların bana “kargonu aldık” mesajıyla oldu.
Tabii yıllar boyunca hiç denk gelemedik. Hep bir aksilik çıktı ve bu aksilikler aramızda “Yine mi yaa? Bu sefer olacak mı?” gibi şakalara dönüştü. Ta ki bu büyüyü bozana kadar.
Geçen gün İzmir Dinozor Bar’da gerçekleşen Hipersona ve People of Maha konserinde yıllar sonra yüz yüze tanışabildik. Soundcheck sırasında içeri girdim ve kenarda bekledim. Aşağı indiler ve beklemediğim bir anda Bengi’nin “Selaam” diye seslenmesiyle ilk yüz yüze iletişimimiz gerçekleşti. Sanki yıllardır görmediğim bir arkadaşımla buluşmuşum heyecanını yaşattılar bana. Konser akışı boyunca bütün iletişim çok güzeldi.
Aslında bu bir konser yazısı olacaktı ehehe. O yüzden konseri anlatayım biraz. Konser öncesi güzel bir sohbetle başladı her şey. Hipersona beni People of Maha ile de tanıştırdı. Onlar da gerçekten çok samimi ve eğlenceli insanlardı.
Sahneye ilk olarak People of Maha çıktı. Brezilya ve Bulgaristan karışımı olan grubun enerjisi bambaşkaydı. Dansları, eğlenceli hareketleri ve ara ara küçük şakaları ile bu üç kız sahneye çok yakışıyordu. Kendi şarkılarını çaldılar ve her şarkı çok güzeldi.
Kimsenin bilmediği şarkılara eşlik ettirebilmek ve insanların sıkılmamasını sağlamak gerçekten çok zordur. Ama onlar güzel enerjileriyle ve performanslarıyla bütün seyirciyi resmen büyüledi. Konser sırasında grubun 2-3 şarkısını çoktan aklıma kazımıştım. En sevdiğim şarkı ise ‘Remember My Name’ olmuştu. Bu grubu nerede bulursanız bulun konserine gitmenizi şiddetle tavsiye ederim. Gerçekten çok eğleneceksiniz. POM’dan sonra Hipersona sahneye çıktı. Dinozor Bar’a özel daha sert bir setlist hazırlar diye beklemiştim açıkçası. Gerçi tüm şarkılarını beğeniyorum. Sahneye Hipersona çıkınca kalabalık iyice arttı. Ve sonunda ilk Hipersona konserimi izliyordum. ARA ile konsere başladılar. Enerji çok yüksekti. Herkes zıplayarak onlara eşlik ediyordu, POM üyeleri de bu sırada epey eğleniyordu. Bu heyecanlı seyirciyi bir de Green Day coverı ile ekstra coşturdular. Hani başta “daha sert bir setlist bekliyordum” dedim ya. Kesha’dan Tik Tok çaldılar ve ortalık resmen yıkıldı. Yaşlı metalci amcalar bile bağıra çağıra, zıplayarak “Tik Tok on the clock” diye şarkıya eşlik etti. Bence konserin en muazzam anıydı. Mayhem – Slayer gibi grupların logolarıyla donanmış bir metal barda bunu başarmak tamamiyle Hipersona’nın başarısı. Bu yüzden tarzlarını değiştirdiklerinde de her daim dinlemeye devam ettim. Çünkü yaptıkları işi gerçekten severek ve en güzel şekilde yapıyorlar.
Favori şarkım olan ‘Young and Wild” setlerinde yer almıyordu ama benim için her şey harikaydı. Konserden alabileceğim maksimum zevki aldım. Diğer seyircilerin de aşırı memnun şekilde ayrıldıklarını düşünüyorum. Dışarıda grubu bilmeyen bir iki kişiyle sohbet ettim. “Her hafta geliyorlar mı buraya. Çok eğlendik” gibi sözler duydum insanlardan. Grubun Ankara’da yaşadığını söylediğimde de minik hayal kırıklarını yüzlerinde gördüm. Ama o insanların bir daha bu konsere geleceğine adım kadar eminim. Her şey muazzamdı.
Konser sonu yıllar önce aldığım ve sadece bir kere giyebildiğim Hipersona tişörtümü imzalattım. “Tekrar görüşene dek!” diye not düştüler. Umarım bir 5 sene daha geçmez…
Bolca sevgiler !
İnceleme ve Fotoğraf: Alper Aslan
Comments